Atletico Madrid 2012-2013 Away Jersey
Ense kısmında bulunan İspanyol bayrağı simgesi.
Madrid Hanedanlığı'nın simgesi,yemiş ağacına uzanan ayı. Madrid / Sol Meydanı'nda heykeli vardır.
Bazı deplasman formaları iç saha için tasarlanan formalardan daha şık.Nedeni ; daha düz tasarımları ve göz yormuyor oluşları.Milan'ın Şampiyonlar Ligi finallerinde giydiği beyaz formaları,Bayern Münih'in siyah ya da beyaz düz renklileri ilk akla gelenler.Koleksiyonuma kattığım bu forma da onlardan biri.
Atletico Madrid denince akla gelen ilk kavram ne olur bilmiyorum ama benim ilk aklıma gelen ''mücadele'' oldu hep.1903 yılında basklı üç muhalif genç klübü kurarken tarih boyunca Real Madrid ve Barcelona gibi iki klübün gölgesinde kalacaklarını belki de tahmin etmemişti.Klüb,100 yılın ardından ilk kez her kulvarda rakiplerinin hegemonyasına son vermeye çok yakın.Atletico şimdiden Barcelona'yı Şampiyonlar Ligi'nin dışına itti,yarı finalin ilk maçını atlattı ve kupayı kaldırmak için önlerinde maksimum biri final olan 2 karşılaşma var.Ligde ise bitime 4 hafta kala en yakın rakibi Barcelona'nın 4 puan önünde lider konumda.Takım kalan haftalarda ipleri gevşetmez,kalan maçlarda büyük bir facia'ya imza atmazsa son hafta gideceği Barcelona deplasmanında sahaya şampiyon olarak çıkabilir.''Los cochoneros'' (yatakçılar),hem la liga hem copa del rey'i kazandıkları 1996 yılından bu yana süren şampiyonluk özlemini dindirmeye çok yakın.
Son 5 yıla baktığımızda,La Liga şampiyonluğu için altın çağını yaşayan Barcelona ve her dönem kazanma politikasına sahip Real Madrid ile rekabet edemeyen Atletico'nun Avrupa Kupalarına yöneldiği malum.2009-2010 ve 2011-2012 sezonlarında gelen UEFA Avrupa Ligi şampiyonluklarını yine bu sezonlarda kazandıkları UEFA Süper Kupalarıyla da taçlandırdılar.Ancak kazanılan bu başarılarla koleksiyonuma kattığım formayı giydikleri 2012-2013 sezonunda kupa 2'yi artık önemsemedikleri aşikardı.Takım artık daha fazlasını istiyordu.Hedef kupa 1'di.Grup aşamasında hemen her maça as oyuncular yerine dakika almakta zorlanan oyunculardan kurulu 11'ler le çıktılar.Son 16 turunda ise Rubin Kazan'a elenip kupaya veda ettiler.Lige ağırlık verip Barcelona ve Real Madrid'in ardından 3.bitirerek şampiyonlar ligine kaldılar.Özellikle Simeone ile birlikte çok zor gol yiyip etkileyici hücumlar yapan bir takım karakterine bürünen ve her maç üstüne koyarak ilerleyen Atletico bu sezon bu hedefine de çok yakın.
Mayıs 2013'de ezeli rakibi Real Madrid'in evinde kral kupasını kaldıran bu takım için bunun anlamı kelimerle tarif edilemeyecek kadar zor olsa gerek.Çünkü başarı algısı ve kabulleniş zaman içinde klübe duygusal reklamlar da yaptırmadı değil.''Nuestra verdad es nuestra verdad '' / '' Bizim gerçeğimiz,bizim gerçeğimizdir '' adıyla yayınladıkları video da Atletico tarihini sanırım özetliyor.
dialog şu şekilde : (çeviride hatalar olabilir affınıza sığınarak iletiyorum.)
Oğul : ''Baba,sen Atletico'da oynadın mı ?''
Baba : ''Oynamak üzereydim,ama dizimin şurasından sakatlandım.O zamandan beri de oynamıyorum...''
Oğul : ''Peki Atletico hep final mi oynar ?''
Baba : ''Evet.Hemen hemen her zaman final oynarız.Evet.''
Oğul : ''Öyle ise biz M.United'dan,M.City'den,Ajax'dan,Porto'dan daha iyiyiz değil mi ?''
Baba : ''Evet..evet,evet''
Oğul : ''Baba peki hangisi daha önemlidir ? Şampiyonlar Ligi mi Avrupa Ligi mi ? ''
Baba : ''Duruma göre değişir..''
54.000 kapasiteli mabedleri Vicente Calderon çifte kupa için kendini hazırlamış durumda ve zaferlere çok az kaldı.Gidişlerinin ardından Forlan ve Aguero'nun Torres'i,Falcao'nun Aguero'yu,Diego Costa'nın da Falcao'yu aratmadığı Arda ve Diego Ribas'a sahip bu klübe zaferlerden başka bir şey de zaten yakışmıyor.